sebnemikrami - MÜBAREK BAYRAM GELMİŞ
   
  KÖY ODASI SOHBETLERİ
  GÖNÜL PINARIM
  Ziyaretçi defteri
  İNCÖÖZDE DÜÜNER
  KIRINTILAR
  Köyüm Hakkında
  YUNUS ŞİİRLERİ
  KÖY ODASI SOHBETLERİ-2-
  MİLLİ BENLİĞİNİ BOZUN, TÜRK MİLETİNİN
  BİR İMAMIN FERYADI
  OSMANL HANEDANI SEYYİTLERDEN Dİ
  İSLAMİ ŞUUR VİDEOLARI
  AYKIRI VE İLGİNÇ VİDEOLAR
  YAZILARIMIZ
  MÜBAREK BAYRAM GELMİŞ
  HEP KAHRAMAN TÜRK MİLLETİ
  O GÜZEL GÜNLER HAYAL OLDU
MÜBAREK  BAYRAM  GELMİŞ
Bir bayram namazı sonrası Peygamberi zişanımız,
Ağlarken gördüler bir yetimi, O’nun derdi ile hüzünlendiler,
Başını okşadılar, ben baban,Fatıma kardeşin olsun buyurdular..
Yıkadılar, giydirdiler, doyurdular, sevindirdiler yetimi,
Az önce ağlayan, şimdi sevinçten uçuyordu, güzel güzel oynuyordu..
Bizlere de bayramların anlamını anlatmak istiyordu.
O Alemler Sultanı, bize neler müjdeledi neler..
Miracı mübinden getirdi ulvi hediyeler..
Rahmet ayı Ramazan bak geldi geçiyor,
Nasiplilere avfı, feyzi nuru ilahileri saçıyor..
Peygamber yıldızları ne güzel yaşamış bu manayı,
Tabiin ve Osmanlı’da cana minnet bilmiş onlara uymayı,
Fakat heyhat ki, bizlere neler oldu?
Bu güzellikler bir bir elimizden alındı, unutturuldu,
Dinimizin üzerine bir sürü hain çullandı,
Aslımız, neslimiz, dinimiz, güzelliklerimiz unutuldu.
Kaçımız zekatını hakkıyla veriyor?
Kaçımız akraba değil de bir garibe iftar veriyor?
Kaçımız miras hususunda Allah’ın emrine razı oluyor?
Kaçımız sıla-i rahim diye bir emri diniyeyi biliyor?
Manamız talan edilmiş, asalet yok olmuş, hassasiyeti diniye yok,
Din adamlarımız susmuş, susturulmuş, mefkureleri alınmış.
Dine saldıranlar ve din düşmanları karşısında derin gaflete dalmış.
Dinin emirleri bir bir kalkmış, yozlaşmış ta onlar aval aval bakmış,
Bize helal lokma getir, haram yedirme aç da dururuz diyen anneler gitmiş,
Yerlerine haram helal bilmeyen, arını utanmasını kaybetmiş çoğunluk gelmiş.
Haram ve isyan özendirilirken helalin temizliği unutturulmuş,
Giyinmedeki İslami güzellik yerini batının rezaletine bırakmış,
Gözlerde, gönüllerde gaflet, uyku ve bakarkörlük,
Nefisler ve egolar müftü kesilmiş, başkasına gerek kalmamış,
Ya Rabbim bize ne olmuş, kim nasıl bizi böyle bozmuş?
Bütün bu vehim ve endişeye rağmen çok şükür gidişat hayra,
Bizlere merhamet buyur, ashap ve Osmanlı hürmetine,
Dininin güzelliklerini yaşamaya layık kıl bizleri,
Ehli küffara ezdirme Ümmeti Muhammedi,
Bayramlarımız gerçek manada bayram olsun,
Dünyada da, ukbada da bayramı hakikiler bizlerin olsun.
                                                  H.İbrahim Koçak

     
SULTAN 2 ABDULHAMİT HAN'IN DUASI 
Allahım helal etmiyorum!
Şahsımı değil, milletimi bu hale getirenlere, hakkımı helal etmiyorum!
Beni, benim için lif lif yolsalar, cımbız cımbız zerrelerimi koparsalar, sarayımı yaksalar, hanümanımı, hanedanımı söndürseler, çoluğumu gözümün önünde parçalasalar helal ederdim de Sevgili’nin (Salallahu Aleyhi ve Sellem) yolunda yürüdüğüm için beni bu hale getiren ve milletimi ateşe atan insanlara hakkımı helal etmem!
Allahım! Mukaddes isimlerine kurban olduğum Allahım!
Ya Âdil!
Bana “Kızıl Sultan” adını takan ve devrilmem için ellerinden geleni yapan Ermenileri, şimdi beni devirenlere parçalatıyorsun!Bu cellatları da, kim bilir, kimlere parçalatacaksın?..
Fakat yâ Rahman!..Adaletinle tecelli edersen hepimiz kül oluruz!
Bize acı!
Resûlünün, Sevgilinin, Kainatın Efendisinin nurunu kaydeder gibi olduğu için bu hale gelen millete, rahmetinle, fazlınla, lütfunla tecelli et!
Yâ Kâdir!
Kundaktaki yavruyu gagasına almış, kaçıran leş kuşunu düşürüp çocuğu kurtarmak ancak senin kudretine sığabilir. Leş kuşlarının gagasında kundak çocuğuna dönen milletimi kurtar Allahım!
Ya Ma’bud !..
Ömrümde tek vakit farz namazı kaçırdığımı hatırlamıyorum!Ama tek vakit namazım olduğunu iddiaya da nefsimde kuvvet bulamıyorum!..
Huzurunda eğileceğime kaskatı kalıyorum ve duada ruh teslim edeceğime yatağımda kıvranıyorum! Sana kulluk gösteremeyen bu kulunu affet Allahım!
Eğer, yılları tesbih dizisince süren hükümdarlığımda Seni bir kere anabildim, Resûlüne bir an bağlanabildimse, duamı, o bir kere ve bir an yüzü suyu hürmetine kabul et!
 Sübhan! Şu titrek elleri, Kıyamet gününde sana “Ümmetim, ümmetim!” diye yalvaracak olan Habibinin eteğinde, şimdi “Milletim, milletim!”diye dilenen bu ihtiyarın duasını geri çevirme! Milletimi evvelâ “Ba’sü ba’de’l-mevtsiz” bir ölümle yok etmeye götüren sahte kurtarıcılar ve sahta kurtuluşlardan kurtar; ve ona bir gün gelecek kurtarıcıları, gerçek kurtuluşu nasib eyle!..Benim artık bu dünya gözüyle görebileceğim hiçbir saadet ümidim kalmadı.
Bari felâketi olsun bana daha fazla gösterme Allahım!Ayakta duramaz, haldeyim!Vadem ne gün dolacak Allahım?.. “
                         BAŞSIZ VÜCUTDİRİLİR Mİ??

 

 

 Alemlerin efendisi, dünya ve ahret saadetinin rehberi Efendimiz, “ Sizden ikiniz bir yolculuğa çıktığında birinizi baş seçin” buyurmaktalar. O’nun her tavsiyesinde dünya ve ahret saadetine vesile olacak hayırlar vardır. İslam, temizlik, incelik, kibarlık, itaat, birlik, beraberlik, şefkat ve vefa dinidir.
 Peygamberimiz ve onun mübarek ashabı insanlık için çok çalışmışlar. Dünya insanlığının dünya ve ahret saadetine vesile olmak için uğraşmışlardır. Çoklarımızın bilmeden saygısızlık ettiği Hz Yezit’in gönderdiği İslam orduları ile atalarımız İslam ile şereflenmişlerdir. Atalarımız Müslüman olunca İslam’a çok müstesna hizmetlerde bulunmuşlardır. Abbasiler , Selçuklular ve muhteşem Osmanlılar ile İslam bayrağını yüceltmişlerdir. Asil Türk Milletine lütuf ve ihsanı ile muamelede bulunan Yüce Rabbimiz, Türk Milletine yardım ve lütuflarını esirgememiştir. Türk milleti tarih boyunca insanlığın ve İslam’ın hadimi ve hamisi olmuşlardır. Ellerindeki İslam bayrağı ile, nice insanın ebedi saadet kaynağı olan İslam ile şereflenmelerine vesile olmuşlardır. Müslüman ve gayrimüslim insanlığın mutluluğu Osmanlı’nın mutluluğu olmuştur. Osmanlı, zalime bela, mazluma sığınak olmuştur. Birçok Avrupa ülkesi düşmanına karşı atalarımızdan medet istemiştir. Fransa, Sırbistan, Macaristan vb birçoklarını düşmanlarına karşı Osmanlı askeri himaye etmiştir.
 Halifelik peygamber vekilliği demektir. Halifeler peygamberimize vekaleten bütün Müslümanların başıdır. Onların hamisi, sahibi ve duacısıdır. Müslümanların birlik ve beraberlik sembolüdür. Yavuz Sultan Selim Han ile halifelik bizim atalarımıza geçmiştir. Halifelik kendilerine verilince hutbelerde halifenin adı zikredileceğinden imam “ hakimül haremeynişşerefeyn”(Mekke ve Medine’nin hakimi) dediğinde hutbeyi dinleyen Yavuz atamız, “Hadimül Haremeynişşerefeyn”(Mekke ve Medine’nin hizmetçisi) diye düzeltmiş ve bundan sonra hep öyle okunmuştur. Osman Bey’in hanımı Mal Hatun annemiz Peygamberimizin sülalesindendi. Osman Bey’in çocukları da böylece “Seyyit” idi. Bu temiz ve asil hanedan yüzyıllarca İslam’a hizmet etmiş ve tarihin en uzun ömürlü devletini kurmuştu. Ömrü insanlığa hizmet ile geçen Osmanlı’nın muhteşem padişahı Kanuni Sultan Süleyman zamanında İspanya’da yahudiler soykırıma uğramıştı. Kanuni Sultan Süleyman bunlara sahip çıkmış, soykırımdan kurtarıp devletinin en güzel yerlerinde iskan etmişti. Kendilerini şeytan soyu kabul eden yahudiler de kendilerine yakışanı yapmış ve Osmanlıda fitne, fesat ve ihanet kazanlarını kaynatarak devamlı Osmanlının yıkımına uğraşmıştı. Kurdukları ittihat ve terakki cemiyeti ile Osmanlı ve Hilafeti yıkma için hummalı bir faaliyet içine girmişlerdi. Dışı Müslüman içi azılı yahudi olan sebataylar mason dernekleriyle durmadan çalışıyorlardı. Akla gelen bütün usul ve yollar deneniyordu. Sebataylar her türlü devlet görevine geliyorlardı. Bütün köşe başlarını tutmuşlardı. Meşrutiyeti ilan ettirmişler, propaganda ile Osmanlı aydınlarını uyuşturmuşlardı. Saidi Nurisi bile Selanik parklarında Devleti Ali Osmani ve İslam Halifesi aleyhinde mitingler yapıyordu. Beş yüz kadar Osmanlı uleması Abdülhamit Han’ın tahttan indirilmesi için, Yahudi gazına gelerek fetva vermişti.
 Yahudi asıllı İngiliz hanedanının ve dünya yahudilerinin içimizdeki yahudi ve sebataylarla işbirliği neticesinde Osmanlı yıkıldı. Ortadoğu ve diğer İslam ülkeleri işgal edildi. Hilafet merkezi olan Türkiye üzerinde sinsi bir teori hazırlandı. Türkiye işgal edilirse zamanla mutlaka bağımsız olur ve Müslümanları toplardı. İngilizlerin gayesi hilafeti kaldırarak Müslümanları başsız ve parça parça yapmaktı.Türk Miletine morfin vererek kendi kendilerine hilafeti kaldırttı. Tarihi ile bağını kessin dinini unutsun diye harf inkılabını yaptırdı. Dünya tarihinde görülmemiş din adamı katliamı yaptırdı. Başa getirdiği idarecilerle devamlı millet ezdirildi. Ezanlar yasak edildi. Halen ülkemizde papaz ve hahamlar dini kıyafetleri ile gezer dolaşır. Onlara serbestlik var. Ama bir imam cübbe ile dolaşamaz, korkar. Sayıları yüz bin lerle ifade edilen Yahudiler için dini günleri cumartesi tatildir. Hıristiyanlar için de Pazar günü dini tatildir. Bu ülkedeki Müslüman çoğunluk ta zoraki havra ve kilise tatili yapar. Yıllarca baskı ve zulüm ile uyutulan Müslümanlar bu zulmü kabullenmişlerdir. Çoğunluğu bu çarpılığın, ezildiklerinin, dini haklarının gaspının farkında bile değillerdir.
 Hindistan’da çok miktarda Müslüman yaşar. Burası İngiliz işgaline uğramıştır. İngilizler burada dini yasaklayamamışlar. Tarikatları kapatamamışlar. Hindistan’da tarikat mensubu Hintlilerden bir grup öğrenci İngiltere’ye okumaya gitmişler. Burada gördükleri Türk , Osmanlı evladı öğrencilerin İslam ve Müslümanlıkla hiç alakaları olmadıklarını görünce üzülüp memleketlerine dönünce şeyhlerine söylemişler. Şeyhleri “Sakın Türkler aleyhinde konuşmayın. Onları incitmeyin. Zira onların ataları dini İslam’a yüzyıllarca hizmet etmişler” buyurmuş. Türk öğrencileri buraya davet edin. Masraflarını da biz çekelim buyurmuş. Öğrenciler, bedava Hindistan ziyareti diye Türk öğrencileri davet edince sekiz on öğrenci müracaat etmiş. Hindistan’a giden, zahiren dinden uzak, hippi görünümlü bu Türk öğrencileri koltuklara oturtup rahatlarını temin eden bu Şeyh, kendisi bizim öğrencilerin karşısında yere diz çöküp oturmuş. Evladı yaşındaki bu Türklere aşrı saygı ve hürmet göstermesine şaşıran kendi adamlarına, “ Bunların ataları yüzyıllarca İslam’ın bayraktarlığını yaptı. Müslümanların son halifesi, başı bunlardandı. Dileriz Allah bu milleti yine Müslümanlara baş yapar. Bunlar yine dünyadaki Müslümanlara sahip çıkarlar “buyurmuş. Bu mübarek Şeyh’in duası bereketine iki sene geçmeden bizim öğrencilerin hepsi namaza başlamış ve asli kimliklerine dönmüşler. Darısı bütün hepimizin başına.
 Menderes ile hafifleyen yahudi zulmü Özal ile daha da hafifledi. Özal dünya Türklerine sahip çıkmaya çalıştı. Türk işadamlarını bu ülkelere yatırım için gönderdi. Buhara’da cami yapmak isteyen bir iş adamının görevlileri şehri gezmektedir. Buhara’lı bir genç, tüyü yeni biten molla bizimkilere sorar.
-Siz nereden gelirsiz?
-Türkiye’den geliyoruz.
-Pek siz Müslümansız? (Müslüman mısınız?)
-Evet Müslüman’ız .
-Peki sizin hatunlarınız örtülüdür? (Hanımlarınız İslami kıyafetli, tesettürlü müdür?)
-Evet örtülüdür.
-Kusura bakmayın agabeyler,siz yalan söylirsiz. Ben uydu ile tilivizyon seyredirem. Siz Ruslaşmışsız. (Dinden dönmüşsünüz). Ama siz düşman işgali gördünüz. Düşmanın aklına gelip te mukaddes emanetleri alıp götürmedi. Bu mukaddes emanetler sizde olduğuna göre siz yine adam olacaksız, Müslümanlara lider olacaksız. Dünya Müslümanlarına sahip çıkacaksız. Allah sizi an garibü zamanda hüviyeti asliyenize döndürsün diye ağlayarak dua etmiş. Allah’ım bizi asli kimliğimize döndürsün, üzerimizdeki uyuşukluğu kaldırsın. AMİN.
        İMTİHANI UNUTURSAN...
Başıboş mu sandın, bu alemde kendini?
Dünyada ebedi kalıcı mısın?
Nefsi ilah edinmişsin, sen dolu dizgin,
Titreyip utanmadan günah işlersin,
Azrail pençesinden kaçış var mıdır?
 
Allah hakkı emretmiş, saadet için,
Dünya ve ahret sefası sürsünler diye,
Peygamberler göndermiş, kitap göndermiş,
Uluhiyetimden korksunlar diye,
Karanlık kabre girmem diyen yiğit var mıdır?
 
İman, ihlas, sahibini yüceltir,
Mevla’nın isteği hayır ameldir,
Allah’a hiçbir şey gizli değildir,
Mühlet verir belki, uyanır diye,
Azabı ilahiye dayanacak mücrim var mıdır?
 
Hainlik, kalleşlik şeytan işidir,
Bunlara tevessül eden şeytan eşidir,
Bu ameller insanı nara götürür,
Mevla ve melekler üzülür buna,
Bunlardan tövbe edecek yiğit var mıdır?
 
Mazlumun vekili Allah değil mi?
Hainin kalleşin hasmı değil mi?
Sabır O’nun sıfatı uzatır ipi,
Zalimden mazlumun hakkını alıcıdır o,
Adli ilahiden kaçacak mahluk var mıdır?
 
Şeytan, nefis düşmanıdır insanın,
Bir bende eder ise yıkar imanın,
Süfliliği, rezilliği güzel gösterir,
İnsana azabı unutturur hep ,
Ev sahibi hırsıza ne zararverir?
Hırsızın kansızlığını nereden bilir?
Mevla kötüye de bir mühlet verir.
Adaleti ilahiden muaf olacak,
Kaçıp kurtulacak bir kul var mıdır?
    
                                              H.İbrahim KOÇAK


BAYRAMINIZ GUTLU OLSUN

 Gurbet ellerde köyümüzün ve gomşuların hayali, kelestisi gözümüzden gitmez. Ana baba olmayınca dünyanın dadı duzu olmayyormuş. Rezzak sıfatı olan mevlam herkeşe bi ırırzık gapısı açmış. Govalayıp sebebplerine yapışana rızgını veriyor. Yaradduklarının ırızgına kefil olmuş mevlam. Helalinden isteseniz helal verrün, yok nefis ve şaytanın dedühüne uyar harama tenezül ederseniz de haramdan verrün demiş. Kelime anlamıynan “ zayide alçak “ çok alçak demek olan dünyada imtihan içün varuz. Allahımız emür ve yasaklarını kitabı ve peygamberi vasıtası ile bizlere bildümüş. Tercihde de serbeş bırakmış. İsdedehün yola git demiş. İsder benim ve peygamberimin yoluna isder şeytan ve nefsin yoluna. Garşılıını göreceksin.
 Esgiden gurban bayramları çok gözel geçerdin. Çoonnunan kendi hayvannarımızan seçilüdü gurbannıklar. Gınalanu, işaret vurulu, gelin gibi süslenü ve hususi besiye çekülüdü. O gurbana bi özel davranuludu. Sevülü, yemlenü, sulanu ve bazen şeker bile verülüdü. Sizin gurbannınız gözel yok bizimki gözel deyi bebeler arasında iddiha bile oludu. Köy odasında, bunar öönde günnerce gurbannık lafı edilüdü. Mahalli fısıltı gazeteleri günece bundan bahsederdi.
   Gurbandan bi gün öncesi tekbiller başlardın. O gün ikindi gılınınca topuca mezelik ziyaretine gidilüdü. Sıra söötlerin başında Yasin’ler, aşırlar okunu topluca hediye gönderülüdü. Okuma bilenner Guranı Kerim’ leri ile gelüdü. Toplu okuma bitince herkeş akrabalarının yanına daaludu. Gabillerdeki yakınnalırımız sevündürülüdü. Eş dos akraba ve garip gabillerine gidilüdü. Irahmetlik babam, ziyaretcisi gelmeyen gabillere uurardı. Kimsesüzler mahsun gamlasın derdi. Allahım kimseleri ahrette fatihasuz bırakmasın oolum derdi.
   Bayram geycesi erken yatıludu. Babalarımız teheccüd vaatı galkallarıdı. Teheccüd ve ezkarlarını yapallarıdı. O zabah herkeş sıraynan banyo yapardı. Geycekler deyişilüdü. Bayramlıklar geyilüdü. Zabah namazına erkenden gidilüdü. Giderkene de tekbir getürülüdü. Namazdan sonra evlere daalınmaz hoca vaaza başlardı. Bayram namazı vaazı bayram namazına gadana devam ederdi. Herkeş pür tıkkat dinler gönüller sulanu, galpler yımışardı. Boynunu bükmüş yaşlılarımızın gözlerinden yaşlar gelü, dudaklarından dua ve salavatlar dökülüdü. Herkeşde manevi ve lahuti bir hava oludu. İman duygularımız coşardı.
   Bayram namazından çıkınca yaş sırasına göre sıralanuludu.Köylü birbiriynen bayramlaşudu. Mugdar ve Hoca tıkkat eder küs olan neyi varsa baruşdurudu. Köyümüzde küslük olmazdı. Esgiler böyük sözü diynerdi. Böyüklerin azarından çekünü ve sözlerini de edeplice dutardı. Namazdan dalınca herkeşi gurban kesme telaşesi alıdu. Çukullar açılu, gurbannıklar sulanudu. Öceden hazıllanan kesme yerlerine gözelcene getürülüdü.  Gözelcene gıpliye garşı yaturulu, ayakları baalanudu. Gözlerine havlu örtülü ve tekbiller getürülü, incitmeden gözelcene kesülüdü. Her evin öönde gurban telaşesi oludu. Bayramlaşmıya erken başlıyan bebeler  gurban kesennerin ve et doruyannarın ellerini öpellerdi. Ellerini öpdühümüz böyükler “gurtlu bayramınız olsun, yılınan salınan erin, ömrünüz uzun olsun “deyi dova edellerdi. Her evden datlı şeker, pişmani gibi ikramar oludu. Bazı evler de tirit ve et yidirüdü. Herkeş arkadaş ve akran gurubuyla gezeridi. Bazı evlerde çok oturulu ve muhabbet edilüdü.
   Bayram günü öylen ve ertesi günü öylen mahalleler birbirini odada yemeenen aarlarlardı. Yemeklere herkeş gatıudu. Her evden odıya yemek giderdi.
   Bayram günü ayşamı çocuklar “ Pamuk aldım veresiye, indi gidi garı suya, garı sudan gelesiye ( evdeki evlene çağındakı olana)................. e geliiin gelesiyeeee diye baarula. O baardukları evden bi parça et verülerdi. Çocuklar bu etleri toplalla ve beraber bişürüp yillerdi. Ferfeni edelerdi.Bazı evlerden de et yerine depelerine su dökülüdü.
   Bayram için misafir odalarına serilen döşşekler bazen bihafta gadana durudu. Evler süslü oludu. Golanya ve şekere doyuludu.  Bayram öncesi Aldedenin Omar, Köraaların Osman, Çavuşoolu, Garamısdafa, Hatıposmanı, İpeşin İprehem ,Hacı Kemal, Şükrü Mısa, Gök Durmuş gibi usdalar pişmani çekellerdi.
   Şindi köylerde bayramlar garipmiş. Sevgü saygı azalmış . Millet birbirinin guyusunu gazarmış. Allah gorkusu galmamış, akraba hatırı galkmış, şeytan ,nefis müftü olmuş sözleri bizi pek üzüyor. Yeni yetişennerin dini zayıf yetişmesinde gabahati olannar yarin indi ilahide kendilerini nasıl gurtaracak?
   Şu imtihan dünyasında mal Allah’ın, Mülk Allah’ın. Ölmemiye çare mi va? Yapduhunun eddühünün hesabından gurtulmuya çare mi va? Allah dünya ve ahret perişannıı vermesin.  Bayramınız Gutlu Olsun.
                                                                                  H.İbrahim KOÇAK


 

 
   
Bugün 4 ziyaretçi (5 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol